var.
eskiden de varmış ya da vardı.
ama artık ortam çok laçka bir hâle geldi ve bazı şeyler çok normalleşti.
eskiden toplumda karısını aldatan adamın ya da kocasını aldatan kadının bir haber değeri vardı hiç değilse.
birileri bir şeyleri gizlemeye çalışırdı.
artık gizlemese de onu kabul edip, kendini boşamayacak kadınlarla evlenerek kendilerini garantiye alıyorlar.
dışarıda da "e olur öyle" gibi düşünülüyor.
karşı cinse ve sekse ulaşmak da tek bir tıka bakıyor neredeyse.
dolayısıyla güçlü olmayan iradeler hemen fire verebiliyor.
neden vermesin ki zaten?
şartlar o kadar konfor sunuyor ki, kimse kendi doğasıyla ya da içinden gelen isteklerle mücadele etme ihtiyacı hissetmiyor zaten.
daha uzun süreli ilişki ağları, aşklar, iki kişi arasında kalmalar, bir şekilde "ilişki" olan ilişkiler değil de, sadece seks için tinder'dan ya da sağdan soldan birilerini bulmaktan bahsediyorum.
ilişkilerin hikâyesi farklı olabiliyor, onları kendi içinde değerlendirmek lazım.
yani o ayrı bir tartışma konusu bence.
ama daha basit, seks amaçlı olan aldatmalardan konuşacak olursak, bunun toplumsal bir yönü de var.
insanlarda bir yandan hâlâ olan "evlenmek lazım" kafası, diğer yandan aslında yaşamak istediği rahatlık ve özgürlüğün arasına sıkışmışlık oluyor.
geriden, aileden, çevreden, toplumdan, gelenekten gelenle, çağın getirdiğinin arasına sıkışmanın da etkisi.
hem "hayat kaçmasın", hem de "kök salayım" düşüncelerinin arasında bir yerler.
yani gidip bir rus'la, bir escortla, tek gecelik bir ilişkiyle iki saat geçirecek diye, eve gittiğinde onu karşılayacak, yemeğini yapacak, çocuğunu doğuracak kadından, bunun sunduğu konfordan, yaşlılığındaki yalnız kalmama garantisinden vazgeçmek istemiyor çoğu erkek.
tabii ki ikiyüzlülük, insan bir seçim yapmalı.
ama yapmıyorlar ve yapmaları için prensipleri olmadıkça pek fazla neden de yok.
kadınlar da bunu görmezden geliyor.
daha geçen gün en yakın arkadaşlarımdan biri, erkek arkadaşından şüphelendiği hâlde (ki muhtemelen gerçekten bir şeyler vardı) sadece biraz bozuk attı ve bir şey olmamış gibi ilişkisine devam etti.
bu kız aileden zengin, adama aşık değil, bunu kabullenmek için hiçbir nedeni yok ama üzülse de sesini çıkartmıyor.
insanlar davranışlarının sonucunu görmeyince, yaptıklarının karşı taraftaki kişi tarafından bir şekilde onaylandığını düşünüyorlar.
yani buna tepki vermeyen kadının karşısındaki erkeği bir dahaki sefere ne durdurur ki?ve neden durdursun zaten?
tepki verenler ya da vereceği tahmin edilenler de artık tercih edilmiyor işte bu sebepten.
çünkü bir yerlerde, bunu kabul edecek, ses çıkartmayacak kadınlar var.
adamlar neden zora soksun ki kendilerini?
zincirleme gelişen şeyler bunlar.
bu kadınların da psikolojik açıdan kendi içlerinde ses çıkartmama nedenleri var tabii ki ama sonuçta yansıması bu şekilde oluyor.
ama gerçek şu ki, iki taraf için de karakter sorunu tabii.
yani insan sadece karşısındakinden korktuğu için kendini frenlememeli, bazen de bir şeyi yapmaması gerektiği için yapmamalı.
içinde bulunduğu şartlar buna uygun olmadığı için de durabilmeli.
toplumsal olarak yetişkin olamamanın da etkisi fazla.
ergen erkekler, çocuk kadınlarla evleniyorlar, böyle oluyor.
bir çocuk hiçbir zaman annesi babası ona yatmasını söylemedikçe yatması gereken saatte yatmaz.
yetişkin insan "şu saatte yatmam lazım, yarın şu saatte kalkacağım" der.
aslında teknik olarak benzer davranış modeli.
ama herkesin ya da en azından her erkeğin aldattığına da asla inanmıyorum.
beraber olduğu insanı seven ya da sevdiği insanla düzgün bir ilişkisi olan, evine koşa koşa giden, evli ve mutlu insanlar da var.
arkadaş çevremde bunlar çoğunlukta neyse ki.
0